BİR TARİH İNSANA AÇIK MEKTUP
Yıllardır hep Nefrolojiyi yazdınız, biz
okuduk. Yazdıklarınızı okuyarak Nefrolojinin Türk Tıp Tarihi içindeki
yerini daha iyi kavradık; önemini anladık. Belki de işin içinde
olduğumuzdan, içinden bizim göremediğimiz boyutları siz bize
gösterdiniz. Daha iyisinin olabilmesi için hep uyaran, dikkat çeken
faaliyetlerde bulundunuz. Ne iyi ettiniz!
Prof. Dr. Ayla SAN ile 22 yıl kadar önce
(1980) İstanbul’da bir Türk Nefroloji Derneği toplantısında tanıştım.
Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde görevliydi. Çok içten, samimi, insan
canlısı ve en önemlisi çalışma azmiyle Nefroloji çevrelerinde sevilen,
sayılan bir profesördü. Bu popülerliği çıkardığı Renaliz dergisi ile
daha da arttı. Öyle ki, Türkiye geneline hitap eden ve Nefroloji
alanındaki gelişmeleri, haberleri, toplantıları, kongreleri, hasta ve
hemşire köşeleri ile güncel olayların çok çeşitli boyutlarını
Nefrologların ayağına getiren bir dağarcıktı Renaliz – ve hala öyle-.
Bu kaliteli çalışma herkes tarafından
takdirle karşılandı ve Ayla San ismi çalışkanlıkla özdeşleştirilmişti.
Renaliz’in dikkat çeken bir diğer yönü de az önce bahsettiğim hasta ve
hemşire köşeleri idi. Bu bilim yapmaktır anlayışından çok o bilimi yapma
koşullarından biri olan hekim-hasta ilişkisi ve emektar hemşireler bir
kenara itilmemiş aksine çabanın, çalışmaların tam da içinde, merkezinde
yer almaktaydı. Renaliz’in hasta anılarını gözyaşları içinde ya da
tebessümle okurken ne kadar büyük bir hizmete yaşamımı adadığımı bir kez
daha anlardım. Kuşkum yok ki, o köşeleri okuyup benimle aynı düşünceyi
paylaşmayan Nefroloji emekçisi olmasın…
Böylesine bir kopmaz bağ ile yama şeklini
Nefrolojiye gönül vermek olarak belirlemiş ender kişilerden biri işte
Ayla San. Gönül vermekten de öte, kendisi maddi ve manevi tüm gücünü,
özünü diyalize ve diyaliz hastalarının rehabilitasyonuna adamıştır.
Bugün kendisinin başkanı olduğu Anadolu Böbrek Vakfı, bilimsel
çalışmaların yanı sıra hastalara uzanan bir şefkat eli değil midir?
Tüm gücüyle uzun yıllar üzerinde çalıştığı
ve Nefroloji için bir başeser olan Dünden Bugüne Diyaliz Ansiklopedisi
niteliği, hacmi ve kapsamlı araştırma verileri ile vazgeçilmez bir
kaynakçadır. Bu yıl yayımlanan Türk Nefroloji Tarihi’ni de aynı
vazgeçilmezler içine koymak gerekir. Ayla San’ın yayınlarını bu
sayfalara sığdırmak gerçekten zor.
Bu mektupta sadece bilimsel kişiliğinize
yer vermek haksızlık olacaktır. Ayla San sadece bir doktor, bir profesör
değil; bir çevreci, profesyonel bir kaynakçı; bir doğasever ve fotoğraf
sanatçısıdır. Fotoğrafları pek çok ödüle layık görülmesinin yanı sıra
çeşitli sergilerde sergilenmiş, ayrıca kendisi de kişisel sergiler
açmıştır. Sadece doktorluğuna, insan ilişkilerine değil; doğaya olan
saygısını da sanatsal bir yolla ifade ettiği için bambaşka bir insandır.
Gümüşhane ve Erzurum’un doğal güzelliklerini tanıtmakta gösterdiği
gönüllü çabalar bir yana şu an yaşadığı Ankara’nın betonlaşmış şehir
merkezine doğan güneşi bile bir başka göstermektedir görmesini bilen
gözlere.
Sizi bu sayfalara sığdırmak çok zordu
gerçekten. Verimlilik üzerine kurulmuş yaşantınız, başarmayı ve
çalışmayı seven biri olarak simgeleşti gözümüzde. Nefroloji ailesinin
bir ferdi olarak sizin daha uzun yıllar başarı ile Nefrolojimize hizmet
etmenizi dilerim.
A.Mübeccel Akyüz
Türk Nefroloji Derneği
Yönetici Sekreteri
(Renaliz 11-12, Yıl:4,
1 Mayıs 2002- 1 Ocak 2003, Sayfa:12)
|